15 Kasım 2007 Perşembe

3. Kopru Gelecek Yıl Basliyor

3. Köprü Gelecek Yıl Başlıyor

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, 3. Boğaz köprüsü projesiyle ilgili ihalenin önümüzdeki yıl yapılacağını açıkladı.

Ulaştırma Bakanlığı bütçesi, Plan Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Komisyonda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım , İstanbul'a yapılacak 3. köprünün dahil olduğu Kuzey Marmara Otoyolu , Çanakkale Boğazı geçiş köprüsü ve Ankara -İzmir Otoyolu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda projenin önümüzdeki dönemde hayata geçirileceğini belirtti. Bakan Yıldırım, 3. köprüyle ilgili güzergah sayısının 2y e indirildiğini ve proje ihalesinin 2008 yılında yapılacağını açıkladı.
İstanbul Boğazı karayolu tüp geçiş projesi ihalesinde 15 Ocak'ta tekliflerin alınacağını belirten Yıldırım, 5.5 kilometre uzunluğundaki güzergahın, tarihi yarımadadaki Kennedy Caddesi!yle İstanbul -Ankara devlet yolunu birleştirecek şekilde belirlendiğini söyledi.

Ulaştırma Bakanı , 2008'de Hakkari'ye güvenlik ve diğer ihtiyaçlar nedeniyle havaalanı yapılacağını da açıkladı.

İLK HIZLI TREN SETİ GELİYOR

Ayrıca demiryolu projeleriyle ilgili fizibilite etütleri yaptıklarını kaydeden Yıldırım, Ankara -Eskişehir arasında kullanılmak üzere ilk hızlı tren setinin 10 gün sonra Türkiye'ye geleceğini ve deneme sürüşlerine başlanacağını belirtti. Bakan Yıldırım, hızlı tren için Ankara gar sahası içine yap-işlet -devret modeli ile önümüzdeki yıl yeni bir gar inşa edileceğini bildirdi.

30 bin tekne var 4 bini Turk bayrakli

30 bin tekne var 4 bini Türk bayraklı

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yüksek vergilerden muaf olmak için yabancı ülke bayrağı taşıyan yat ve tekne sahiplerine vergi müjdesi verdi.
15 Kasım 2007 / 11:11ReklamYüksek vergi yüzünden başka ülke bayrağı çeken tekne sahipleri için iyi haber... “Çoktan kaldırırdık. Ancak ’garip gurebanın vergisini kaldırmayıp, yat sahiplerininkini kaldırıyorsunuz’ eleştirilerinden çekindik” diyen Ulaştırma Bakanı, 2008’de vergi oranlarının düşürüleceğini açıkladı

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yüksek vergilerden muaf olmak için yabancı ülke bayrağı taşıyan yat ve tekne sahiplerine vergi müjdesi verdi. Yat ve teknelerden alınan MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) oranlarını indireceklerini söyleyen Yıldırım, bu indirimin 2008 yılı içinde yapılacağını belirtti.

“Bu ayıbı kaldıralım”

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda önceki gün Ulaştırma Bakanlığı bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Yıldırım, 2008 yılı projeleriyle de ilgili bilgi verdi. Denizcilik sektörüne ilişkin konuşurken, konunun yatlarda uygulanan yüksek oranlı MTV’ye gelmesi üzerine Bakan Yıldırım, şunları söyledi:

“Yatlarda MTV ciddi bir engel oluşturuyor. Yatçılar, vergi yüzünden başka ülke bayrakları çekiyor. Bu da onurumuza dokunuyor. Bu noktada çalışma yaptık. Maliye Bakanlığı’yla anlaştık. Muhalefetin desteğiyle bu ayıbı kaldıralım. Bunu çoktan kaldırırdık ama başta muhalefetin, ’Garip gurebanın vergilerini kaldırmıyorsunuz, yat teknelerininkini kaldırıyorsunuz’ eleştirilerinden çekindik. Bu yüzden çalışmayı geciktirdik.”

Yıldırım, hazırlanan düzenlemenin 2008 yılı içinde hayata geçirileceğini söyledi. Bgüne kadar sorunun çözümü için masaya gelen çok sayıda öneri oldu. Ancak şu anda üzerinde durulan en somut plan, Avrupa ve ABD’de olduğu gibi “Vergi denizden para kazanandan alınsın, kazanmayandan alınmasın” planlaması oldu.

8 metre ve 25 beygir gücünün altındaki altındaki özel yat ve teknelerde MTV’nin kaldırılması, bu kıstasın üzerindeki teknelerde ise düşük miktarlı MTV uygulanması üzerinde durulduğu öğrenildi.

Hakkari’ye havaalanı

Bu arada Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2007 yılı yürütülen faaliyetlerle ilgili bilgi vermesinin ardından milletvekillerinin “Neden ülkenin doğusuna, örneğin Hakkari’ye hiç yatırımınız yok” eleştirilerine, yeni bir haberle karşılık verdi. Bakan Yıldırım, “Burada açıklamış olayım. Hakkari’nin Yüksekova ilçesine havaalanı yapacağız.

2008 yılı içinde çalışmalara başlıyoruz. Hem güvenlik hem de ihtiyaç bakımından bunu önemsiyoruz” dedi.

150 beygirlik motoru olan teknenin yıllık vergisi 9 bin YTL

* Maliye Bakanlığı’nın 2007 yılı için belirlediği tarifede, 20 beygir gücündeki bir teknenin sahibi yılda 394 YTL MTV öderken, 50 beygir gücündeki bir tekne için ödenecek MTV tutarı ise yılda 1.315 YTL’yi buluyor. 100 beygir gücündeki bir tekne sahibinin ödeyeceği MTV tutarı 3 bin 290 YTL’ye ulaşıyor. 150 beygir gücüne sahip teknelerde MTV tutarı ise 8 bin 940 YTL’yi buluyor.

30 bin tekne var 4 bini Türk bayraklı

* Türkiye’de özel tekne sayısı 30 bini geçmesine rağmen, Maliye’nin MTV ile ilgili istatistiklerinde, elindeki kayıtlı özel yat ve tekne sayısı ancak 4 bine ulaşıyor. Türkiye’de yat ve özel teknelere uygulanan vergi sistemi herhangi bir Avrupa ülkesi ve ABD’de yok. Özel tekne ve yat sahipleri gibi ticaret yapmayanlardan hiçbir vergi almayan İngiltere ile ABD, Türk yatçılarının en kolay “bayrak” alabildikleri ülkeler olarak sıralanıyor.Ama sadece yatı olanlar için.

Gür’ün teknesi de İngiliz bayraklı

Ulaştırma Bakanı Yıldırım’ın verdiği MTV indirimine sevinecekler arasında, geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ve ailesini teknesinde ağırlayan Remzi Gür de bulunuyor. Gür, yüksek vergiden kurtulmak için Jasmin isimli teknesine İngiliz bayrağı çekiyor. Gür’e ait Jasmin isimli yatın kıç bölümünde bağlı olduğu liman Londra olarak görülüyor. Bakan Yıldırım önceki akşam Meclis’te indirimi müjdelediğinde bazı milletvekilleri Remzi Gür’ün teknesini kastederek, “Başbakan da, İngiliz bandırası yerine Türk sularında kendi bandırasıyla dolaşabilecek” yorumunu yaptı.

Öte yandan Ulaştırma Bakanlığı'nın bütçe görüşmeleri sırasında CHP'li vekiller şaraplarda da verginin çok yüksek olduğunu söyleyince, Ulaştırma Bakanı espiriyi patlatıp,"Milletin ayık gezmesi lazım" dedi.

13 Kasım 2007 Salı

Karadeniz'de Çevre Felaketi Kapıda

Karadeniz'de Çevre Felaketi Kapıda

Rusya"ya ait bir petrol tankerinin, Ukrayna açıklarında ikiye ayrılmasıyla denize yayılan 2 bin ton petrol nedeniyle şimdiden 30 bin kuş öldü.

Azak Denizi ile Karadeniz arasındaki Kerç Boğazı"nda, hafta sonundaki fırtınada bir Rus petrol tankerinin ikiye ayrılması, son yıllardaki en büyük çevre felaketine sebep oldu.Rus tankerindeki 2 bin ton petrol denize aktı. Karadeniz'de şimdiden 30 bin kuş öldü. Ölen balık miktarı ise ölçülemiyor.
Yaşanan çevre felaketinden Karadeniz'e yaklaşık 1750 kilometre kıyısı bulunan Türkiye ile birlikte Ukrayna , Rusya , Bulgaristan , Gürcistan ve Romanya'nın da etkilenmesi bekleniyor.

Uzmanlar kısa vadede yaşanacak çevre kirliliğinin, uzun vadede Karadeniz'in ekolojik yapısını etkileyeceğini, petrol kıyılara yaklaştıkça, felaketin daha da büyüyeceğini belirtiyor.

Kazanın ardından, kıyılardakki petrolü temizleme çalışmalarına başlanırken, Rus tankerlerinin denize dayanıklılığıyla ilgili tartışmalar da gündeme geldi.

Pazar günü Kerç Boğazı"nda ikiye ayrılan Volganeft-139 adlı Rus tankerinin, Sovyetler Birliği döneminde nehir taşımacığı için üretildiği ve şiddetli fırtınalara dirençli olmadığı kaydedildi.

Karadeniz'de hafta sonundaki şiddetli fırtınada en az 10 geminin battığı bildirliyor.

Kaynak:NTV-MSNBC

İTÜ Denizcilik Fakültesi karıştı

İTÜ Denizcilik Fakültesi karıştı

İTÜ Denizcilik Fakültesi Yönetim Kurulu'nun aldığı bir kararla, akşam 18:15'den sonra öğrencilerin kampüsü boşaltması talimatına, üst sınıf öğrenciler uymayarak, direnişe başladı.
İTÜ Denizcilik Fakültesi Yönetiminin aldığı karar çerçevesinde akşam 18:15'den sonra kampüsü boşaltması ve hiç bir öğrencinin 18:15'den sonra kampüs içerisinde bulunmaması için yayınladığı talimata, üst sınıf öğrencileri uymayarak direnişe başladı.

Bunun üzerine Fakülte Yönetimi okula polis istedi. Haberi hazırladığımız 19:30 saatlerinde, Tuzla Emniyeti'ne ait polis memurları, öğrencilerin okulu boşaltması için görüşmeler yapıyor.

Konu ile ilgili görüştüğümüz, İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Şalcı, olayların doğru olduğunu ancak, İTÜ Denizcilik Fakültesi'nin HABABAM OKULU olmadığını, bu okulun Cumhuriyet okulu olduğunu belirterek, Üst sınıf öğrencilerinin okulu yönetmeye çalıştıklarını iddia etti.

İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Şalcı Deniz Haber Ajansı'na yaptığı özel açıklamada şunları kaydetti; "Üst sınıfta okuyan bazı öğrencilerimiz okulu yönetmeye kalkıyorlar. Bu okulu öğrenciler değil, biz yönetiriz. Onlarca, birinci sınıf öğrencisinin ailesi rektörlüğe şikayet dilekçesi verdiler. üst sınıftaki öğrencilerin, alt sınıftaki öğrencilere baskı yaptıklarını iddiası ile şikayetleri hem Rektörlüğümüze, hem de Dekanlığımıza bildirdiler. Bir çok başarılı öğrenci bu baskılara dayanamayarak okulu terk etti. Bir çok alt sınıf öğrencisinin psikolojisi bozuldu. Bunu bizzat birinci sınıf öğrencileri bana bildirdi. Bizde bu kangrene dönen olaya neşter vurmak zorundayız. Burada okuyan tüm öğrenciler bizlere emanettir. Bu okul, kurallarla yönetilmektedir. Bu okulda okuyan her öğrenci bu kurallara uymak zorundadır. İTÜ Denizcilik Fakültesi Yönetim Kurulu'nun aldığı bu karar, alt sınıf öğrencilerini korumak amacıyla uygulanmaktadır. İTÜ Denizcilik Fakültesi'nde eğitim ve öğretimin 18:00'de bitmektedir. Eğitim ve öğretim bittikten sonra, yayınlanan talimatla, 18:15'den sonra hiç bir öğrenci okulda kalmayacaktır." dedi.

Konu ile ilgili geniş bir açıklamada bulunacağını belirten Prof. Dr. Aydın Şalcı, tüm öğrencilerin bu kuralala uymak zorunda olduğunu belirtti.

Deniz Haber Ajansı'nın aldığı bilgiye göre, İTÜ Denizcilik Fakültesi öğrencileri, polislerle yaptığı görüşme sonucu, direnişe son vererek, okulu boşaltmaya başladıkları öğrenildi.

KOCATAŞ: Tatlılıkla çözeceğiz


Olayla ilgili DenizHaber Ajansı'na bir açıklamada bulunan İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği (DEFAMED) Yönetim Kurulu Başkanı Attila Kocataş, konudan haberdar olduklarını ve bu olayı tatlılıkla çözeceklerini söyledi.

Okulun kurallarla yönetildiği sözüne katıldığını belirten DEFAMED Başkanı kaptan Attila Kocataş, bu tür olayları kendi içlerinde çözeceklerini kaydetti.

Uzun zamandır bu tür şikayetlerin kendisine de geldiğini ifade eden Başkan Kocataş; "Bu sorunlar diyalogla çözülecektir. Biz bir aileyiz. Bu ailenin içindeki sorunlar aile fertlerinin birbirleri ile görüşmesi ile çözülür. Yakın zamanda Dekanlık, Mezunlar Derneği ve öğrenciler ile biraraya gelip bu sorunu tatlılıkla çözeceğiz" dedi.

kaynak: denizhaber.com.tr